ŞEHREMİNİMİZİ SEÇTİK

   Bir mahalli seçim sürecini daha geride bıraktık. Seçim sürecinin İskilip’imiz için bir demokrasi bayramı havasında geçtiğini söyleyebiliriz. Adaylar ve partiler centilmenlikte neredeyse bir birleri ile yarıştılar. Her hangi bir olumsuzluk yaşanmadan sürecin tamamlanmasında katkı sağlayan tüm siyasilere, bağımsız adayımıza, seçim sürecinin sağlık bir şekilde tamamlanması için uzun saatlerce mesai yapan emniyet ve kamu personeli ile seçim kurulu çalışanlarına teşekkür ederim.

   Her seçimde olduğu bu seçiminde bir kazananı ve kaybedenleri oldu. Kazanan, açıklamalarında geneli kucaklayıcı söylemleri ile alkışları alırken, kaybedenlerde kazananı tebrik ederek takdir aldılar.

   Geçmişi konuşmanın kimseye bir faydası olacağını düşünmüyorum. Baktığımızda seçim süresince de hiç bir aday şu şöyle yapıldı. Bu böyle yapıldı demedi. Tüm adaylar projeleri ile halkımızın oylarına talip oldu.

   Seçim süresince siyasi yorum ve haber yapmayacağımı belirtmiştim. Bir haberci olarak seçim çalışmalarını sadece izledim. Seçimlere 2 gün kala İskilip sokaklarında gezdiğim de kafamdaki seçim sürecinden farklı bir durumla karşılaştım.

  Şimdi kim neden kazandı. Kaybedenler neden kaybettinin sorgulamasını yapmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Yazım da bu konuyla ilgili cümleler yer alacak olsa da, benden beklenin aksine olumlu sözler yazmanın bu günlerde daha güzel olacağını düşünüyorum.

  Önce kazanandan başlarsak;  Tüm kesimler biliyor ki, bu seçimi İskilip’te Ak Parti değil, İsmail Çizikci ismi kazanmıştır. Sayın Çizikci’nin ismi aday adayları arasında yer almasıyla birlikte İskilip’te seçim rüzgârı Ak Parti’den tarafa esmiştir. Aday olarak açıklanmasıyla birlikte de partisin de aday adayı olan bazı isimler uç noktalarda tepki göstermişlerdir. Bu isimleri Ak Parti yetkilileri ve İskilip kamuoyu zaten bilmektedir. Buradan tekrar yazmanın benim içinde bir anlamı yok.

   Açık söylemek gerekirse, aday olarak ismi açıklandığında Sayın Çizikci’nin bu seçimi daha yüksek bir farkla alacağını düşünüyordum. Meclis üyesi adaylarının da açıklanması ve etrafındaki ekibi görünce bu fikrim değişti. Kamuoyunun da eleştiriler olduğu görünce bu seçimin İsmail Bey için çok kolay olmadığını düşünmeye başladım. Nihayet sonuç öylede oldu. Ben de seçimlere 3 gün kala oluşan düşünce iki aday arasında en fazla 500 ile 700 oy fark olacağı yönündeydi. Bu farkla seçim kazanılabilirdi de kaybedilebilirdi de.

  Sonuç ’ta Sayın İsmail Çizikci kazanan oldu. Sandıklardan öyle farklı oy dağılımları  çıktı ki, Ak Parti seçimi kazansa dahi, Belediye Meclisinde azınlıkta kalabilirdi. CHP ve BBP meclis üyeliklerini çok küçük farklarla kaybettiler. MHP’nin ise meclis üyesi sayısını 5 yükseltmesi de olasılıklar arasındaydı.

   Adaylar propaganda süresince mantıklı vaatler dışında oldukça uçuk vaatlerle seçmenlerin karşısına çıktılar. Bence en uçuk vaatler; Tarım, hayvancılık ve zirai alanda ki vaatlerdi. Başkan adayları sanki milletvekili seçimlerine giriyormuşçasına her geçen gün proje çıtalarını yükselttiler. Bu konularda ne yazarsam yazayım fark eden bir şey olmayacak. Halkımız kararını sandıkta verdi

  Seçimlerin kazanını olarak, Sayın İsmail Çizikci’yi ilk 6 ayda çok önemli bir sınav bekliyor. Bu projelerini ilk altı ayda hayata geçirmeli olarak algılanmasın. Bu aylar ileri ki dönemlerde  Sayın Çizikci’den beklenen performans için önemli bir süre olacak. Kendisini yıllarca kamuda görev yapmış bir bürokrat olarak biliyor ve tanıyoruz. 100’lerce personele amirlik yapmıştır. Personel yönetimi ile ilgili bir sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Benim endişem dış müdahaleler.  Bu müdahalelere ne kadar karşı koyabilecek. Seçim sürecince kendisini maddi manevi destekleyenlerin taleplerine ne diyecek. Seçim sonuçlarının alınmasıyla birlikte kendisinin bilgisi dışında belediye personeline telefonla emirler yağdıranlarla nasıl bir ilişki yürütecek. İzleyip hep birlikte göreceğiz. İlk iki gün belediye içerisinde yaşananları gündeme getirmek ve Sayın Çizikci ile ilişkilendirmek dahi istemiyorum. Her gelen belediye başkanının yakın çalışma ekibini oluşturması normal bir durum. Personeller arasında yer değişliklerin meydana gelmesi doğal bir gelişme olarak kabul edilebilir. Bu konuda Sayın Çzikci’nin liyakata önem vereceğine inanıyorum. Propaganda sürecinde hiç gündeme gelmeyen bazı konuları tarihe not düşmek için sıralamak istiyorum.

• Önceki dönemden yarım kalan projeler devam edecek mi?
• Atatürk Orman Çiftliği Düğün Salonu Özelleştirilecek mi?
• Beton Parke Tesisleri Özelleştirilecek mi?
• Belediye araç ve iş makinası kiralayacak mı?
• Mezbahane kapatılacak ve ya özelleştirilecek mi?
• Belediyenin hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen İskilip’in içme suyu başka köylere de verilecek mi?
• Halk Et Kapatılacak mı?
• Faaliyete geçtiği belirtilen belediye asfalt tesislerinin akıbeti ne olacak?
• Senelerdir polemik konusu yapılan itfaiye binası yanında bulunan akaryakıt dolum merkezi nasıl kontrol altına alınacak.
• Şeffaf belediyecilik vaadinde bulunanlar, belediye meclisindeki komisyonlara ve encümen üyeliklerinde muhalif üyelere yer verecek mi?
• Belediye Bahçeli şirketinin akıbeti ne olacak?
• Belediye ticaret yapmaya devam edecek mi?

   Bu soruları çoğaltmak mümkün. Ben kamuoyunda konuşulmasına rağmen siyasilerce gündeme getirilmeyen bazı konuları belirtmeye çalıştım. Bu konularda yapılacakları önümüzdeki ilk 6 ayda göreceğiz.

  Sayın Çizikci’nin propaganda sürecini yöneten Ak Parti İskilip İlçe Başkanı Sayın Mehmet Demirci’yi de kutluyorum.

  Seçimin diğer kazananı ise CHP adayı Yusuf Var oldu. Sayın Var uzun yıllar sonra CHP’nin İskilip merkezde oyunu bu derecede artıran kişi oldu. Kendisini tebrik ediyorum. 

  Seçimin kaybedenleri demek istemezdim. Durum orta da. MHP, BBP ve YRP bu seçimin kaybedenleri. Niçin kaybettiklerinin mutlaka kendi içlerinde muhasebe etmişlerdir.

  Ben adaylar üzerinden bir iki cümle yazmak istiyorum.   MHP’nin genç adayı Sayın  Ahmet Sağlam ve yeni dönemde ilçe başkanı olan Sayın Mehmet Aktaş  seçimi kaybetseler de başarılı bir propaganda süreci geçirdiler.  Sayın Sağlam adaylar arasında en fazla kişilere dokunan ve her kesimi kucaklayan oldu. Özellikle belirtmek isterim ki diğer adaylar alınganlık yapmasın. Yanlış anlamasın. Sayın Ahmet Sağlam halk tabiri ile İskilip’e 2 gömlek fazla geldi. Sayın Sağlam bence farklı vizyonist projelerini halka anlatamadı. İskilip halkının anlayacağı bir dille projelerini anlatamadı. Genç ve çok çalışkan bir çalışma ekibi olmasına rağmen, İskilip siyasetinde ki bazı etkenleri düşünemedi. Bu etkenlere karşı gerekli önlemleri alamadı. İskilip merkezde ikamet eden MHP belediye başkan aday adaylarının bir bölümü de Sayın Sağlama gerektiği kadar destek vermedi. Çalışmalarına katılmadılar. İsim yazmak istemiyorum. O kişileri yakında farklı yerlerde göreceğiz.

  Sayın Ahmet Sağlam centilmence ve demokrasiden taviz vermeden girdiği bu seçimi kaybetse de, İskilip siyasetine ve kendi kişisel gelişimine çok şeyler kattığı kanısındayım. Sayın Sağlam bazı kesimlerce seçimi kaybetmesi için aday gösterildiği gündeme getirilmeye çalışılsa da, o tezleri çürütmüştür. Aldığı oy ortadadır.

  Seçim süresince kirli siyasete alet olmayan, Sayın Ahmet Sağlama ve MHP İskilip İlçe Başkanı Mehmet Aktaş’a da teşekkür ediyorum.

  MHP tarafından aday gösterilmediği için BBP’den aday olan Sayın Ali Sülük bu seçimin kaybedenlerinden en önemlisi olmuştur. Sayın Sülük seçimi alacağına o kadar fazla inanmıştır ki, bunu aday olduğu partinin genel başkanına kadar inandırmıştır. Sayın Sülük’ün ben 1500 civarında oy alacağını tahmin ediyordum. Gerçekleşmedi. Bu konuda yeni tartışmalara yol açmak istemiyorum. O zamanlarda da söyledim. Sayın Ali Sülük 5 Yıl boyunca arkasında duran MHP teşkilatına karşı hata yapmıştır. Kendisi kaybetmenin dışın da MHP’nin de seçimi kaybetmesine vesile olduğu da tartışılabilir.  5 Yıl boyunca İskilip’e hizmet eden Sayın Ali Sülük ’e çalışmaları için teşekkür ediyorum.

  Medyaya çok yansımasa da bu seçimin iç işleri en karışık partisi Yeniden Refah Partisi idi. Partinin Genel Merkezi İskilip adayını açıklamış, İskilip İlçe Teşkilatı ise bu adayı kabul etmemiştir. Adayının tanıtım toplantısına ve seçim bürosu açılışlarına katılmamışlardır. Genel Merkezin gösterdiği adayda listeleri teslim edilmesine kısa bir süre kala adaylıktan çekilmiştir. İlçe Başkanlığı da yeni bir aday olarak Sayın Cihat Sulutaş’ı belirlemiştir. Yeniden Refah Partisi İskilip İlçe Başkanlığı kendi belirlediği adayın da propaganda çalışmalarına ne kadar destek verdiği ayrı bir tartışma konusudur. Türkiye genelinde oy patlaması yaşayan parti İl Genelde oylarını artırmış olsa da, Belediye Başkanlığı seçimlerinde 380 oy ve %3.85 oranla CHP nin altında 5’inci parti olmuştur. Bura da YRP ile ilgili başka bir iddiayı belirtmek isterim. Ak Parti’den Sayın İsmail Çizikci aday gösterilmeseydi. YRP’nin çok farklı bir belediye başkan adayı olacaktı.

  İskilip bu seçimlerde 14 siyasi parti adayı ve 1 bağımsız adayla rekor kırmıştır.

  Seçimin gözden kaçanları arasında, bu dönemde belediye meclisinde hiç bir bayan üye yer almayacaktır. Bazı partiler bayanları aday gösterse de alt sıralarda yer aldıkları için seçilememişlerdir. Bence bu İskilip Belediye Meclisi için kayıptır.

  Seçimlerde maalesef yerel medyamızın da önemli bir bölümü sınıfta kalmış, seçimin ilk günlerinden itibaren kendilerine bir saf seçmişlerdir. Arkadaşlar kızacak ama yaptıkları yanlıştır. Doğal olarak kişisel siyasi görüşlerimiz olabilir. Bunu açık açık haberlerimize yansıtırsak bu tutum ilçemizin hayrına olmayacaktır. Bizler siyasilere katkı saylamalıyız. Onların sesi olmalıyız ki, İskilip’imiz ve siyasilerimiz üst makamlardan tuttuklarını koparsınlar.

  Tabi bu seçimin bir de enleri var. Yani en fazla kaybedenleri. Bunlar kim derseniz bir kaç isim verebilirim.

  Büyük umutlarla aday adayı olan Sayın Mustafa Topal, milletvekilliği ve belediye başkanlığı seçimlerinde aday adayı olup partisince aday gösterilmeyen Sayın Coşkun Akkoca, Ak Parti’nin İskilip’te kurucu üyesi olan, ilçe başkanlığı ve il genel meclis üyeliği yapmış Sayın Fehmi Yağlı ve uzun dönem belediye meclis üyeliği yapmış olan Sayın Fatma Selvi

  Uzun bir yazı oldu. Değer verip okuyanlara teşekkür ediyorum. Şu ana kadar yaptığımız gibi kimsenin kalemşörlüğünü yapmayıp, İskilip ve İskilip’nin menfaatine olan her konu ve projeyi desteklemeye devam edeceğim. Eleştiri ve ön görülerimi cesaretle yazmaya devam edeceğim. Her türlü eleştiriye açığım.

  Değer verip bu uzun yazımı okuyanlara teşekkür ediyorum.

ALİ ARICI