BU BOMBA KİMİN ELİNDE PATLAYACAK

BU BOMBA KİMİN ELİNDE PATLAYACAK

   Belediye Başkanı sayın Ali Sülük bir basın açıklaması ile son zamanlar da ki belediye çalışmaları ve hakkındaki iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu. Sayın başkan bu tür toplantıları 2 ve ya 3 kez yaptı. İster adına basın açıklaması deyin. İster kamuoyu bilgilendirmesi.  Bence öncekilerde dâhil olmak üzere bu toplantılara bir basın toplantısı diyemeyiz.  Bu toplantılara belirli basın kuruluşları özel davetle geliyorlar. Başkan söylemek istediklerini söylüyor. Toplantı sona eriyor. Ortada ne bir soru soran var, ne de sorgulayan.

     Şahsım ve ailemin rahatsızlıklarından dolayı tedavi sürecim nedeniyle bir süredir Ankara’dayım. Toplantıya katılamadım. Davette edilmedim. Davet edilseydim konunun önemi dâhilinde katılım sağlamaya çalışırdım. Toplantıyı sosyal medyadan izledim.

    Sayın Başkan önceki toplantılarından farklı olarak aslında farklı şeyler söylemedi.  Farklı olarak sadece daha somut iddialarda bulundu. Başkanın iddialarını cevaplama konusu da cevap verip vermemek konunun muhataplarını ilgilendirir. Benim burada kimsenin avukatlığına soyunmak gibi bir amacım yok. Şunu da belirteyim. Muhatapların da daha önceden de yapamadıkları gibi kamuoyu önüne çıkıp bir açıklama yapacaklarını da sanmıyorum.

    Belediye Başkanı ile muhalif olarak nitelendirilen meclis üyeleri arasında yaşanan konularla ilgili olarak her zaman olaylara tarafsız olarak objektif yaklaşmaya çalıştım. Tabi bu zaman zarfında her iki tarafında yaptığım haberlerde memnun edemedim.  Başkanla da görüşüyorum. Meclis üyeleri ile de. Görüşmeye de devam edeceğim. Daha öncede yazdığım gibi İskilip gerileme devrinden çıkıp çöküş devrine girmiştir. Her geçen gün bir yeni eklenen bu başkan ve meclis üyeleri arasında yaşanan olaylardan onlardan ziyade İskilip ve İskilip halkı zarar görmektedir.

    Yukarı da ki paragraf tada belirttiğim gibi kimsenin savunmasını yapmak benim işim değil. Başkanın açıklamalarını her zaman olduğu gibi tarafsız bir açıdan değerlendirmek istiyorum.

     Bu toplantının ana yapılış amacının Çorum merkezli bir yayın kuruluşunun sosyal medya hesabından yaptığı bir tartışma programında sayın başkan hakkında öne sürdüğü iddialar la ilgili olduğu görülüyor. O zaman bu toplantı İskilip’te değil bence Çorum da yapılmalıydı. Denilebilir ki ne alaka. Başkan İskilip’in Belediye Başkanı. Tabi ki İskilip’te yapılır. Kimse kusura bakmasın Çorum yerel basını babasının hayrına İskilip’e gelip te ne canlı yayın yapar, ne de haber. Yerel de ve mahalli olarak gazetecilik yapılan devirler geride kaldı. Her sosyal medya grubu açan ben gazeteci oldum diye geziyor ortalıkta. Dün başkanın basın toplantısını canlı yayınlayan Çorum merkezli bir medyanın sosyal medya hesabına baktım anlık izlenme oranı 10 kişiyi geçmedi.  Bizim İskilip yerelin bile izlenme anlık 100 kişinin üzerindeydi. Tabi bu olayın başka yönü.  Basın toplantısı düzenlenecekse Çorum Basının tamamı davet edilir, Çorum merkezden bir araç la bu insanlar getirilir ve ya toplantı Çorum da yapılabilirdi. Şimdi bu toplantıda konuşulanlar bir süre sonra sosyal medyalar arasında kaybolup gidecek. 1 ay sonra kimse hatırlamayacak bile.  İsim de vereyim yıllardır Çorum merkezde iki etkili gazete var. Çorum Hâkimiyet ve Çorum Haber. Fakat nedendir bilinmez bu iki basını da başkanın toplantılarında göremiyoruz.

     Sayın Başkan bu tür toplantılarda algımı oluşturmaya çalışıyor, yoksa ortada gerçekten yanlış giden bir şeyler mi var. İskilip kamuoyu hala bu konuyu anlayabilmiş değil. Başkanca haklarında iddialar ortaya atılan meclis üyeleri ne söyleyecekler merakla bekliyorum. Eğer hala susacaklarsa bundan şunu anlarım. Aslında ortada hiçbir şey yok. Aylardır İskilip halkını kandırmışlar. Tabi bir de şunu diyebilirler. Biz olayı yargıya havale ettik. Sonucu bekliyoruz.  Tamam, da halk demez mi bak başkanda sizi yargıya havale etmiş ama konuşuyor bu konularla ilgili. Sayın Başkan bir bürokrat geçmişi ile nerede nasıl konuşacağını hatta birilerine zarf atarak neyi konuşmaları gerektiği yönünde yönlendirmeler yapıyor. Siz dava açın, siz mahkemeye verin ve siz inkar edin. Belgeler bende diyerek yönlendiriyor. Kusura bakmayın ama muhalif denilen meclis üyeleri de sanki cahilce hareketler de bulunuyorlar.

    Sayın Başkan resti açıkça çekti. Hatta fişlerini çektim gibi bir ifade kullandı. 3 defadır elimdekileri açıklarsam bırakın meclis üyeliğini İskilip’te dahi duramazlar diyor. Başkan dan bunların ne olduğunu açıklamasını bekliyorum. Bu konuda kendisinden çok emin. Dedikodu üretenlere meydan vermemek için o telefonunda kayıtlı olduğunu söylediklerini açıklaması gerekir.  Tabi bu durum ne kadar yasal olur o ayrı bir tartışma konusu.

    Aklıma şu geliyor ve Sayın Belediye Başkanına buradan da açıkça sormak istiyorum. Makam odanızda ses veya video kayıt cihazı var mı? Belediye birimlerinde ses ve ya video kayıttı güvenlik amacı dışında yapılıyor mu? Tabi ki bunlar olabilir. Önemli olan kayıt yapılıyorsa vatandaşın bunu bilme hakkının olması. Ben var demiyorum. Var da gizli yapılıyorsa bu suçun altından kimse kalkamaz.

     Sayın Başkanın toplantıda gündeme getirdiği 3 konu ile ilgili olarak fikirlerimi belirtmek isterim. 

     Başkanın izin konusu. Sayın başkan çok izin kullandığı ile ilgili eleştiriye net cevap vermemekle birlikte, siz bu bilgileri nereden alıyorsunuz diye sorgulamada bulundu. Sayın Başkanın açıklama yapıp yapmaması kendi tasarrufunda. Bence açıklama yapıp konuyla ilgili dedikoduların da önünü kesmeliydi.  Bu konuda şahit olduğum bir olayı kısaca anlatmak isterim. Vatandaş belediyeye gitmiş personel başkan belediyede yok dışarıda demiş. Adam çarşıda konuşuyor; başkan yine Kazakistan’daymış. Aynı gün öğrendim ki başkan Ankara’da almış başını bir Kazakistan hikâyesi gidiyor. İskilip’te.  İzin kullanmak başkanında en doğal hakkı. İznini ister yurt içinde, ister yurt dışında kullanır. Madem bu kadar polemik konusu oldu. Ben olsam yılda kaç gün izin kullanıyorum. Kaç defa yurt dışına çıkmışım açıklarım.  Sonuçta izin de başkanın yasal hakkı. Bildiğim kadarıyla da Belediye Başkanlarının yurt dışına çıkışları İçişleri Bakanlığı iznine tabi.

    İkinci konu; 2021 Yılı faaliyet raporunun Belediye Meclisinde kabul edilmeyerek konunun Danıştay da görüşülme sürecidir.  Danıştay’ın bu konuda sayın başkanın başkanlığının düşürülmesine karar verme yetkisi vardır. Sayın Başkan bu konuda yaptığı açıklamada Danıştay savcısının başkanlığının düşürülmesine ret talebi olduğunu açıklayarak, bu da herkese kapak olsun demiştir.  Evet, gösterdiği resmi yazıdır ve doğrudur. Fakat ortada şu da vardır. Savcılar sadece talep eder, kararı verecek olan merci hakimler dir. Örneklersek, Savcının ömür boyu hapis istediği bir konuda hâkimler berat kararı verebilir. Ya da bu örneğin tam tersi. Sonucu bilemem fakat Danıştay da konuyla ilgili verilen bir karar olmayıp, süreç devam etmektedir.

    Bir diğer ve en önemli konu ise, Sayın Belediye Başkanı tarafından ilk defa gündeme getirilen Fetö konusudur. Başkan muhalif meclis üyelerini işaret ederek; Yanlarına Fetö den damgalanmış, birlerini almışlar. Fetö ağzıyla, Fetö manevraları ile üzerime geliyorlar. Demiştir. Başkanın isim vermeden gündeme taşıdığı Fetöcüler kim ya da kimlerdir. Bununda açıklanması gerekirdi.

    Biraz uzun olan yazımı özetlersem

      9  Belediye Meclis Üyesi bir yıl önce bir bombanın pimin çektiler. 1 senedir  patlayacak dedikleri bomba patlamadı. Şimdi başkan karşı ataktayken yeni bir bombanın pimini çekti ve fırlattı. Bomba patlar mı yoksa, bu da mı patlamaz hep birlikte göreceğiz. İşte bu bomba dedikleri elden ele gezip patlamazken her daim olan yine İskilip ve İskilip’liye oluyor.